Aşkın Naz'lı Hali - Kübra Türker || Okuma Etkinliği 3.Gün | Yorum

Tanıtım:

Hayatından geçen her bir gün, dolu dolu tabirinin karşılığıydı Naz için. Sonu gelmeyen seyahatler, bitmek tükenmek bilmeyen partiler, sıfırlarını dahi saymaya uğraşmadığı bir banka hesabı, anne babası, dedesi ve hatta daha birçok insanın ilgisi… Şimdiyse bunların hepsi yerini mütevazı bir memur hayatına bırakmıştı. Hem de oldukça mütevazı! Artık parasının hesabını kuruşu kuruşuna yapmalı ve hayatını diploması için uğruna yıllarca dirsek çürüttüğü mesleği, öğretmenliği, yaparak kazanmalıydı. Yapabilir miydi peki? Allah biliyor ya herkes onun bu şekilde yaşayamayacağını biliyordu. 

Disiplin, azim ve çeviklik… Belki biraz ukalalık, biraz da hazır cevaplık. Hepsini bünyesinde barındıran bu yakışıklı adamın bir yüzbaşı olduğuna inanmak, oldukça zordu. Yeni görev yerine başarıyla adapte olmuşsa da yeni hayatında hesaba katmadığı bir şeyler vardı.

 Zaten kim bunu hesaba katıyordu ki? O ne mi? Aslında hepimiz biliyoruz. Hatta birçoğunuz şu an iki dudağınız arasında, bu oyunbozan kelimeyi mırıldanıyorsunuz. 

‘Aşk’ 

Pek çok şey bildiğini iddia etse de bu konuda ne bir tecrübeye ne de ön bilgiye sahipti Yağız. Ama azimliydi. Takdir etmek ve hakkını vermek gerekir. Aşkı öğreniyordu. Hem de aşkın ‘Naz’lı hâlini…

Aşkın Naz'lı Hali
Kübra Türker
Dokuz Yayınları
638 Sayfa
t 20,00
4.60 GR 

Herkese Merhaba. Harika bir kitaba kalabalık bir grupla beraber muhteşem bir etkinlik peşindeyiz.

Aşkın Naz'lı Halini artık duymayan kalmamıştır tabi ki.

Bizde okuduk baktık, bayıldık, üzüldük, kızdık ve heyecanlandık.

Bir çok duyguyu yaşadığım bu kitap için söyleyecek birkaç -belki daha fazla- şeyim var.

Şimdi sıra sizde etkinlik boyunca yorumlarımızı takip edin, 2.günün yorumunu merak ediyorsanız Kitap Arası Kahve Molası 'na da bir uğrayın.

Yorumun sonunda ki çekilişi de katılmayı sakın unutmayın.

Yorum:

Gelelim kitabımız hakkında ki düşüncelerime.

Yazarımızın wattpad hikayesi, ben orada okumamıştım ki iyi ki de okumamışım diyorum çünkü herhalde kesin ben meraktan çatlardım.

Elime alıp ilk okuıyanlardan olmanın sevinci ve tabi ki imzala kitap olması da bana ayrı bir mutluluk vermedi değil.

İlk sayfaları çevirmeye başladığımda  bir öğretmen ve yüzbaşı karakterlerini görünce kendi kendime vayyy dedim işte bu bizden bir hikaye.

Daha en başınca öğrendiğim bu küçük ayrıntı ile baştan avucuna almıştı beni.Sürekli başımıza gelmeyeceğini düşündüğümüz sadece kitaplarda okuyabileceğimiz aşk hikayelerinden ziyade Yağız ve Naz tam içimizden biri.

Onların var olmadığını bir an bile düşünemiyorsunuz, yok artık bu kadar da olur mu bile demiyorsunuz çünkü benim okurken hissettiğim tek şey bir yerlerde bu hikayenin benzerini yaşamış olan insanların olduğuydu.

Bizim Naz'lı öğretmenimiz babasının şımarık kızı, 3 günden fazla bir işte kalamayan o ülke senin bu ülke benim gezip bol miktarda para harcayan kızımız.Annesi ve babasının yokluğunu fırsat bilip parti yaparsa ve bu partinin ipinin ucunu da çoktan kaçırmışsa vay Naz'ın haline...

Babası ona kıyamaz ama yinede artık sorumluluk sahibi olmasını istediği için özel okullarda öğretmenlik yapmasına bir son verip devlet memuru olarak atanmasına karar verir.Nereye mi? taaa Kars'a...

Aynı zaman da ismi gibi Yağız delikanlımız da annesinin onu sürekli askerim diye sevmesinden midir bilinmez ama mesleğini severek yaptığını her seferinde vurgulayan yüzbaşımız da yeni çıkan tayin ile Kars'a göreve gitmiştir.

Bu hikaye neden mi bizden öle lüks mekanlarda değişik ülkelerde değil tam bizim merkezimizde yaşanan bir aşk hikayesi.

İlk karşılaştıkları anda ufak bir tartışmayla tanışmış olsalar da kitap boyunca o kadar tartıştılar ki okurken ba-yıl-dım...

Sizi sıkmıyor aksine o kadar eğleniyorsunuz ki.

Onların didişmelerini birbirlerine laf sokmalarını her dakika uğraşmalarını okurken ben çok ama çok eğlendim.

Tabi ki malum bu kadar didişmenin sonucu olacak olan belliydi... Bana göre Aşkın Yağız Delikanlısı oldu birazcık ama o konuya hiç girmiyorum :)

 

Yazarımızın anlatım tarzına ve dilinin akıcılığına bayıldım, ayrıca tek bir yazım hatası bile yoktu tebrikler.

Yağız ve Naz dışında bayıldığım o kadar çok karakter vardı ki anlatamam size.Ev sahibi, sürekli isim karıştıran teyzemiz. Onu uyarmaktan bir an bile bıkmayan kocası.Alt komşu ki ben onlara "şapşiklerim benim" diyorum üç delikanlımız. Sarp, Erkan ve Ali..

Gülbahar teyzenin sürekli Yağız'a anlattığı Şakire, Naz'ı baş göz etmeye çalıştığı Hayrettin.

Naz'ın öğretmen arkadaşı ve sonradan ev arkadaşı olan çenesi hiç durmayan Selma. Yağız'ın kız kardeşi hepsini saymayı ve anlatmayı çok isterdim ama yorum biter mi o zaman bilemiyorum işte.

Karakterlerin her biri o kadar seviliyor ki, kitabı böyle film izler gibi okuyup bitiriyorsunuz.

Herkesin okuması gereken bizden bir aşk hikayesi bence.Ben çok ama çok beğendim.Tavsiyemdir.

Puanım:

a Rafflecopter giveaway