Subscribe

Yolum Aşka Düştü - Meral Kır || Aspendos Yayınları | Yorum

6/13/2015, BY Unknown -


Bir daha dünyaya gelirse âşık olacağı adamı insan ırkından seçmeye karar veren şaşkın akademisyen Sena Tekin ve önce Sena’yı öpüp sonra, "Pardon, ben senin ağabeyin sayılırım." diyen Ahmet Sancaktar’dan soluksuz okuyacağınız bir roman…AŞK, ZOR OYUNLARI SEVERDİ. AMA BU BİR OYUN DEĞİLDİ; BU, TUTKUYA YENİK DÜŞENLER İLE YOLU AŞKA DÜŞENLERİN SAVAŞIYDI.Severek yaptığı bir işe, harika bir nişanlıya ve güzel dostlara sahip olan Sena’nın tüm hayatı televizyonda izlediği bir haberle alt üst olur. Özenle kurduğu dünyası yavaş yavaş yıkılırken, hayatını geri alacağına dair tüm umutlarını kaybetmenin eşiğine gelir. Ancak Sena’yı asıl korkutansa, yıllardır âşık olduğu Ahmet Sancaktar’ın onu korumak için her şeyi göze almasıdır.Çünkü artık genç kızın hem hayatı hem de kalbi tehlikededir…Ünlü ve zengin Sancaktar Ailesi’nin hırçın, asabi ve ukala olarak tanınan üyesi Ahmet Sancaktar’ın sevdikleri için yapamayacağı şey yoktur. Ancak girdiği amansız kovalamacanın içinde Sena’yı korumak için yaptıkları kendisini bile şaşırtırken, Ahmet’i asıl korkutan şey ise ayağına dolanan aşktır. Karanlıktaki düşmanla savaşmak mı, yoksa aşka karşı gelmek mi daha zordu?Yaşayıp görmekten başka şansı yoktu…



Yorum: Herkese merhaba harika ve merakla beklenen bir kitabın yorumuyla karşınızdayım. Bu kitabı benim gibi hevesle, heyecanla yerinde duramadan bekleyen bir çok kişi olduğunun farkındayım. Kitap elime geçtikten bir gece sonra bitmişti. Neler yazacağıma, kafamdakileri nasıl toparlayacağıma karar vermem o kadar zor oldu ki sabahın köründe uyandım ve dedim ki kalk Tuba bekle bekle nereye kadar yaz şu yorumu ve Yolum Aşka Düştü ki kendimce adını Yolum Ahmet'e Düştü yaptığım sevgili yazarımın  kitabının yorumuna geçiyorum.
Yolum Aşka Düştü dibine kadar aşk barındıran bir kitap. Başından sonuna kadar okuduğum her satırda bunu sonuna kadar hissettim. Bazı kitaplar vardır ya sizi içine alır okuduğunuz karakterlerin ve olayların gerçek olmadığına bir türlü inanmak istemezsiniz işte Yolum Aşka Düştü tamda bu kitaplardan biri.
Okuduğunuz her satırda, her sayfada sonuna kadar kapılıp sanki içindeymiş gibi hissetmenize sebep olan bir kitap.
Aylardan Aşkı okuyup sevmiştim sonra Aşkı Seçtim ile tanıştım ve wouuww kesinlikle çok daha iyi dedim ama şimdi Yolum Aşka Düştü den sonra way canına dediğim doğrudur çünkü git gide gelişen bir kalem okumak inanılmaz bir his.
Azıcık Yolum Aşka Düştü den bahsedelim birazda.
Bu aşamada spoi vermemek o kadar zor ki kitap baştan sona merak uyandıran sizi sürekli yerinizde duramadan şekil değiştirmenize sebep olan hadi artık hızlı okuyımda diğer sayfada neler olacak diye merak ettiren cinsten olunca spoi imkansız gibi gözüküyor ama merak etmeyin vermeden anlatmayı başarıcam.
Sancaktar kardeşlerin serisini okuyoruz, onların aşkları, hayatları, kardeşlik bağlarını her kitapta farklı bir gözden farklı bir duygu bakışıyla okumak tam anlamıyla harika bir his. Ama Ahmet Sancaktar'ın hikayesi bence bambaşkaydı. Her ne kadar bir seri olsa da bence bağımsızlığını ilan eden bir kitap olmuş. Kitabın kurgusu diğerlerine göre açık ara önde farklı. Bence yazarımız harika bir polisye-aşk romanı yazmış. Olaylar tam da böyle başlıyor zaten. Başı dertte olan Sena'ya Ahmet'in yardım etmesiyle ikilimiz arasında ki tutkulu ve gel git dolu aşk hikayesi bir anda alev alıyor. Sena'nın beş yaşından beri Ahmet'e olan hislerini zaten ilk iki kitapta da okumuştuk. Burada kilit nokta Ahmet, onun değişimini okumak muhteşemdi.
Sena zaten kendini her şeyiyle Ahmet'e adamış bir kadın olarak feda edeceklerinden bir an bile çekinmiyor, Ahmet kabullenmese de bunun sadece tutku olduğunu düşünse de Sena'ya kapılması sonucunda ikisi de kendini çıkmaz bir sokakta buluyorlar. İşin içine aşk girince hisler bir anda değişip yerini yavaş yavaş farklı duygulara bırakırken ikili arasında olanları okumak yer yer duygusal bezen eğlenceli bazen de sinir bozucu bütün duyguları barındıran bir hikayeye dönüşüyor.

Kitabın en büyük artısı karakterlerin aşık olunca huyu suyu değişen tipler olmaması. Bu sadece bu kitap için değil diğer kitaplar içinde düşünmüştüm. 
Sena hep dik hep aşık kendinden ödün vermeyen bir karakter ki bunu çok sevdim. Ahmet bildiğimiz gibi serseri çapkınımız ama onun sonlara doğru çapkını atıp serseri aşık olarak kalmasına bayıldım. Adamın huyu kurusun okurken beni mahvetti resmen. :)
Ben öyle bir anda aşık olup ama olduğunu anlamayan bir türlü kabullenmeyen sonra birden kafasına dank eden adamlara bayılıyorum. Ahmet benim için o geç kabullenenlerdendi işte.
Kısaca Sena'nın o sağlam duran karakterine bayıldım, Ahmet'in asi tavrına yumuşak kalbine koruyucu abi hallerine aşık oldum. İkili arasında ki didişmeler favorim tabi ki. 
Meral Kır'ın kalemine hayran olduğumu her fırsatta söylememe rağmen bu kitap bence bambaşkaydı. Konu aşk evet ama içinde barındırdığı hikayenin gidişatı tek kelimeyle muhteşemdi. İlk satırlardan son sayfasına kadar her an tetikte okudum. Bir sürü karakteri yine bu kitapta da gördüm ve yine o kısımları çok sevdim. 
Kısaca baştan sona zevkle okuduğum harika bir kitaptı. Kesinlikle alıp okuyun kitaplığımda olmasından gurur duyduğum sayılı kitapların arasında yerini alan bir eser.Türk yazarlar arasında kendini açık ara öne çıkararak çoktan kanıtlamış bir kalem bence.
Daha nice kitaplarını okuruz umarım.

Puanım







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder