Subscribe

Okuma Etkinliği - 7 || Bana Şans Dile - Sinem Akça | 8. Gün - Yorum

9/13/2015, BY Unknown -
Kadın olmanın rengi hep başkadır. Sevince pembe, aşık olunca kırmızı, fincanda kahverengi,alışveriş poşetlerinde gökkuşağı gibi rengarenktir kadın...
En yakın dostu Eros'un da okunu nereden fırlatacağı hiç belli olmaz...Tıpkı otuz iki yaşında ve bu yaşına gelirken boş oturmayıp ikinci kocasını da nihayet kaçırmış; vurdumduymazlığı,Hiperaktivitesiyle arkadaşlarını illallah dedirtmeyi başarmış Didem'in kalbine saplanan ok gibi!
Önce neyse halim çıksın falım, deyip kapattığı fincanda görüldü yakışıklısı, sonra da kaza yaptığı arabada.Dedik ya ilk ok, tabir yerindeyse dünya umurunda olmayan, sadece kendi keyfi için nefes alan, evinin etrafındaki tüm restoran kuryelerinin yakinen tanıdığı Bağdat Caddesi kokoşu Didem'e...
İkincisi ise İstanbul Emniyeti'nin gözbebeği, deli lakaplı, tuttuğunu koparan, tutarlı, disiplinli baş komiseri Bora'ya isabet ediyor...
Didem'in en yakın arkadaşı olma talihsizliğini yaşayan Yasemin'in evliliği ve bebek heyecanı ile reklenen hayatı...
Seçtiği playboy sevgililerinin aksine, aşkın masumiyetine olan inancını hiç yitirmeyen Elif...
'OLMAZ AMA OLDURURUZ' diyerek istediğini alan, aşkta her yolu mubah sayan kadınların komik hikayesi...
 Herkese selam :) Harika bir etkinlik ile karşınızdayım. Bu sefer Renkli Kalemler Blog Tur ve Sihirli Kitaplık ile Okuma Etkinlikleri olarak bir araya geldik. Sayfalardaki çekilişlere katılmayı unutmayın diyorum be yorumuma geçmeden önce bu zamana kadar neler yapmışız kitabımız hakkında kim ne söylemiş diye merak ediyorsanız buyurun :)
1.Gün: Ön Okuma - Kitap İklimi
3.Gün: Yorum - Bir Otakunun Dünyası
4.Gün: Yorum - Masum İnciler
6.Gün: Yorum - Kitap Meltemi
7.Gün: Yorum - Okuma Köşem
8.Gün: Yorum - Tuba'nın Yorum Köşesi
9.Gün: Yorum -
10.Gün: Yazarla Söyleşi -

Sinem Akça kalemiyle Bana Şans Dile kitabı ile tanıştım. Daha önce okumadığıma bazı sebeplerden çok pişman olmuş olsam da bir açıdan da iyi ki bu halini okumuşum diyorum. Kitabın konusuna çok fazla değinmeden bir kaç şey söyleyeceğim öncelikle.
Didem, Yasemin ve Elif, bu üçlüye kendinizi hazırlayın çünkü birini diğerinden daha az sevme gibi bir lüks vermiyor bize yazarımız. Karakterler muazzam güzel. Orta yaşlı kadınların hikayesi, daha önceki yorumlarımda da söylediğim gibi daha fazla hoşuma giden yaş ortalaması.
Yasemin ve Erhan, bu ikisi ölünesi bir çift. Dediğim dedik adamları sevmem mi diyorsunuz o zaman bunu hemen aklınızdan çıkarın çünkü Erhan tam bir Türk erkeği ve size kendini nasıl sevdirdiğine şaşıracaksanız. Tabi ki çiftimiz burada evli ve bebek bekliyorlar ama bu onların hikayesini merak etmeyeceğimiz anlamına gelmiyor.
Benim okurken aklımın kaldığı, enn ama enn çok merak ettiğim karakterden bahsedeceğim size Elif... Bu kızı ben neden bu kadar sevdim bilmiyorum. Kafamda Elif'le ilgili deli sorular dönüp dolaşıyor. Nerede? Acaba ne yapıyor? Yasemin ve Didem bir aradayken Elif'i de istiyorum diye dövündüm resmen. Yazarımız bizi onunla ilgili biraz merakta bıraktı. Aslında Elif'i bizden gizlemiş demek daha doğru olur ama söylemeden geçemeyeceğim benim aklımda hala Elif var ve onun hikayesini deli gibi merak ediyorum. Fırat dangalağıyla mı olur yoksa başkasıyla mı hiç bilmiyorum ama yazarıma sesleniyorum lütfen bana Elif'in hikayesini yazamaya başladığını söyle. :)
Ve gelelim baş rol oyuncumuza sizi bir yandan cinnete getiren ama bir yandan ona yumuşak gözlerle bakmanızı sağlayan Didem'e...
Bu kadın nasıl bir karakter, beni hem deli gibi sinir etti, hem kahkahalarla güldürdü aynı zamanda o üzüldükçe üzülmeme sebep oldu. Bu kız size tüm duyguları tattırmak için yazılmış benden söylemesi. Didem hanımın bu halleri yakışıklı komiserimiz Bora ile karşılaşana kadarmış tabii. Yasemin'in ağzından okuduğumuz sahnelerde arkadaşını tanımladığı bir kaç kısımda bunu çok iyi anlayacaksınız. Bizim çenesi düşük, dediğim dedik Didem'i yola getiren adamdan da biraz bahsetmek istiyorum. Bora!
Bakın halimi şu anda görmüyorsunuz ama adamın adını yazarken bile gözlerimden kalpler fışkırmaya başlıyor. Hayır tüm polisler bu adam gibiydi de biz mi göremedik Allah'ım diye isyan edesim var ki okurken çokca bunu sorguladığımı itiraf ediyorum.
Adam inanılmaz öyle gözünüzden büyüteceğiniz şekilde yüceltilmiş bir karakter değil ama o kadar doğal o kadar kendine has olarak yazılmış ki Bora'ya bayılacaksınız.
Aslında kısaca erkek ve kadın karakterler kendine has özellikleriyle aklınızdan çıkmayacak şekilde yer ediyor ve okurken onları garip bir şekilde sahipleniyorsunuz.Ve kitabın sonu beni benden aldı. Buruk bir şeyler hissediyorum ve neler olacak deli gibi merak ediyorum. O deli dolu Didem ne durumda? Yasemin ve Erhan neler yaşadı? Ve Elif bu kızı okumazsan deliririm herhalde :)
Bu kitapta dostluğun en güzel, aşkın en tesadüf, sevginin en tutkulu halini okumaya hazır olun. Ben elimden hiç bırakamadan iki günde bitirdim ve arada sırada elime alıp bazı kısımları tekrar tekrar okuyorum. Çok geç kalmadınız diyorum ve hemen okumanızı tavsiye ediyorum.
O kadar çok alıntı çıkarmışım ki kendim bile kendime şaşırdım itiraf ediyorum. Hepsini buraya yazmayı deli gibi istesem de sizi de azıcık merakta bırakmak gerek diye düşünüyorum. Ama yinede bir kaç tane paylaşmadan duramadım. Okurken hafızanıza yerleşen cümleler suratınızda her zaman bir gülümseme yaratıyor benden söylemesi. Yazarımızın kalemi tek kelimeyle harika ve akıcı bir solukta okunup biten cinsten.
Yazarıma da buradan bir kez daha ELİF diyerek sesleniyorum. Emeğine kalemine sağlık, umarım daha nice nice hikayelerini okur karakterlerini sahipleniriz :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder